tablet ekran tamirinden islam bilgisi4
tablet ekran tamirinden islam bilgisi4 sizin icin arkadaslar en güzel yazılarımızı sizlere yuzmaya devam ederken tablet ekran tamiri sizler icin diyorki
Rum beldelerinden bir beldede, ismine Şem’ûn bin Mesûh denilen bir zât vardı. Bu zât. müslüman ve İncil ehlinden idi. (îsâ aleyhisselâma indirilen ve o zaman henüz aslı bozulmamış olan İncîl-i şerîfe göre amel ederdi.) Annesi onu, Allah yolunda hizmet etmesi için nezretmişti. Kavmı putlara tapıyordu. Şem’ûn’un (a.s.) evi, şehirden uzak bir yerde idi. Şem’ûn aleyhisselâm Allahü teâlâyı inkâr eden ve putlara tapan sapık kavimle cihâd edip, onları Allahü teâlâya îmâna çağırıyordu. Tek başına yaptığı gazâlarda, çok ganimet elde ediyordu. Cihâd ederken susadığı zaman, Allahü teâlâ onun için, bir taştan gâyet leziz bir su akıtırdı. Buna mâni olmak için, ndanda onu rahat bırakmayalım” dedi, unun üzerine kral, onun, zindanda el ve yaklarından çivilenmesini emretti. Circîs leyhisselâmın ellerini ve ayaklarını
çivilediler, onra da yirmi kişinin zor kaldıracağı, sütun âlindeki bir mermer taşı üzerine yasladılar, /ircîs aleyhisselâm, o gün akşama kadar bu âl üzere kaldı. Sonra, Allahü teâlâ ona bir lelek gönderdi. Melek, üzerindeki taşı kaldı-ıp el ve ayaklarındaki çivilerden kurtardı. Onu indandan dışarı çıkardı ve; “Ey Circîs! Allahü eâlâ sana selâm gönderdi. O kâfirin işkence-ine sabredip, onu dîne dâvet etsin. O kâfir >nu dört defâ öldürecektir. Ben onu yine dirileceğim. Her diriltişimde yüksek mertebeler /ereceğim. Dördüncüsünde bana kavuşacak-;ır" diye müjdeledi.Circîs aleyhisselâm bu haberi alınca, çok »evinip, saâdete gark oldu. Sabahleyin zâlim <ralın yanına gidip, karşısında ona şöyle dedi: 'Ey kral! Gel Allahü teâlâya îmân et, müslüman ol.” Kral şaşırıp; “Seni zindandan kim çıkardı?” diye sordu. O da; “Beni Rabbim çıkardı” dedi. Kral şaşkın ve kızgın bir hâlde, Circîs aleyhisselâmı hemen yakalattı. Sonra bir ağacı ikiye yarıp, Circîs aleyhisselâmı arasına kıstırmalarını emretti. Söylediği gibi yaptılar. İyice bağladıktan sonra vücûdunu küçük parçalar hâlinde kesip, insan eti yiyen arslanla-rın arasına attılar. Arslanlar onun etini yemediler. Allahü teâlâ bir melek gönderdi. Melek, Circîs aleyhisselâmın vücûdunun parçalarını bir araya topladı. Bundan sonra Allahü teâlâ, Circîs aleyhisselâmı yeniden diriltti. Zâlim kral, Circîs aleyhisselâmı parça parça edip arslan-lara attıktan sonra bir gün, avânesini toplayıp yiyip içiyordu. Bu sırada bâzan kendini, bâzan da putunu medhediyordu ve; “Circîs (a.s.) ne oldu, hani beni Rabbinin azabı ile korkutuyordu?” diyordu. Tam bu sırada, Circîs aleyhisselâm yanlarına geldi. Kralın avânesi birden bire şaşırdılar. Onun Circîs olduğuna ihtimâl vermediler. Çünkü o parça ler. Kral bu durum karşısında;" den âciz olduk, buna bir çâre j nasıl kurtulacağımızı bilemıyorl dımcıları ona; “Bu sihirbazdır. S tinde sihirbazların üstâdı çoktu buna gâlip gelsinler. Böylece, i maktan vazgeçer" dediler. Kral; leketimde sihirbazların üstâdı | dedi. En meşhûr sihirbazı getirdiler. Kral, bu sihirbaza Cl lâmdan bahsedip; “Onu öldür bilir misin" diye sordu. Sonra da rinden göster” dedi. Bu sihirba gösterdi. Kral bu sihirlerini gC Circîs’e (a.s.) yapacağını yap" bir kab içinde su istedi. Osuyat ilgili bâzı şeyler okudu. Sonra C lâma içirmeleri için verdi. Circîs verilince, suyu alıp; “Bismillâ hîm” diyerek içti. Sihirinin onat ve mağlûb bir hâlde bırakacı sihirbaz, Circîs aleyhisselâm! olmadığını hayretle görüp; “Ej olsaydı, ben ona gâlip gelirdim, hâlıkı olan Allah’ın işidir. BenCÎ şey yapamam” dedi ve Circîs j bildirdiklerine îmân etti. Kral, ol* sine çok kızıp; “Hayret ne'ç8 deyince, sihirbaz; "Ben aldanmi yaratıcısı olan Allahü teâlâya îfn bini verdi. Kral, bu hâdiseden c çoğu îmân eder korkusuyla, m(] bazın dilini kestirdi. Hâdise duyulup yayıldı. Halkdan döfl etti Kral mü’minleri toplatıp, ettirdi. Sonra Circîs aleyhisseU “Neden Rabbine duâ etmez öldürmeme mâni olsun.” O da düğün o mü’minler, şehîd ol; yüksek derecelerine kavuşl onlara nîmet ihsân etti" dedi.
Dünyâda gönül devlet-i ikbale güvenme Vârislere âhir kalacak mâle güvenme
Bil ehl ü iyâlin seni sağlıkda severler Halkın sana ettikleri ictâle güvenme
Bin yıl tutalım ömrin eğer olsa cihânda Bir gün gibi gelip geçecek sâle güvenme
Geçdin mi sırâtı gülüb oynarsın aceb sen Bu lyş u safâlarla geçen hâle güvenme
Eğer tebliğ ile vazifeli olsaydı, bu sefer kavmi zâyi olurdu Resûlullah efendimiz, o kavmi. nebilerini zâyi etmekle vasıflandırdı. Zîrâ Hâlid bin Sinân (a.s.) vasiyetlerinin zâyi edilmesi, yerine getirilmemesi suretiyle murâ-dına ulaşamadı. Ancak taleb edilen amelin ecrine nâil olduğunda şek ve şüphe yoktur. Bu durum, cemâate gelip de başında yetişeme-yen kimsenin cemâat sevâbına nâil olduğu gibidir. Zîrâ namaza gelen, cemâatle namaz kılmadıkça, cemâat sevâbına kavuşamadığı açıktır. Fakır olup da zenginlerin yaptıkları hayırları yapmayı temenni eden bir kimse, ancak niyet sevâbına kavuşur. Bu hayır işleri yapmanın sevâbına nâil olmaz. Zengin olup da mal ve servetiyle hayır işler yapan kimse, hem niyet hem de amel sevâbına kavuşur. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), her iki sevâba da nâil olur buyurmadı. Bir işi yapmak sevâbı ile niyet sevâbının müsâvî olmadığı açıktır. Zîrâ nisbetleri bütünün parçaları gibidir. (Niyet, işin tamâmından bir parçadır.)
Tarsı medfûn bulunan yedi kişi % köpekleridir. İsimleri: Yefl iMislinâ, Mernûş, Debernûş, tayyûş’tur. Kıssaları, Kur’âı sûresinde, bir ibret ve uyafl vesilesi olarak zikredilmiştir Kehf sûresinin sebeb-i li rak, İbn-i Ishak’tan şöyle rl keli müşrikler. Medine yı gönderip. Resûlullah efene hân için mâlûmât istediler onlara; Eshâb-ı Kehf'i, yery ve batısına gidip fethedei rûhun mâhiyetini sormalaı Sonra da; “Eğer bu üç şey peygamberdir. O’na uyun, mezse, yalancının biridir, dediler. Yahudilerden bu Mekkeli müşrikler, Resû (s.a.v.) gelerek, bu sorula] teâlâ Resûlüne, Kehf sûret Müslümanlar da böylece Es daki bilgilere sâhip oldular Eshâb-ı Kehf denilen îrr (yâni Tarsûs) şehri ahâlisir dan altısı sarayda vazifeli, kimselerdi. Hükümdar o tâı torlarından Dimityanus ve rezîl, zâlim bir kimse idi. Pu tanrılığını ilân etti. Putper yen az sayıdaki mü’minler yakalananları parçalatıp, astınrdı. Saraydaki bu îmâ zulümden nefret duyarlar, araya gelerek Allahü teâl< istigfâr ederlerdi. Bir c adamlarından biri, duruml larına geldi ve ne yaptık.tablet ekran tamiri sizler icin sundu ve hazırladı.
tablet ekran tamiri, tablet ekranı tamiri, ipad ekran tamiri, ipad tamiri,
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder